中文(简体) Português English (US) Français Deutsch Italiano 日本語 한국어 Русский Español

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Bodur Kiraz Yetiştiriciliği Kazandırıyor!























      Bursa merkezli fidan üreticisi ve meyve ihracatçısı bir firmanın yöneticisi olan Yavuz Taner, ihracatı yapılan meyvelerin daha yüksek fiyatla alıcı bulduğunu, bunun için fidan dikimine dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Taner’in açıklamasına göre kirazda doğru çeşit dikilirse kilosu 3, yanlış çeşit seçilirse kilosu 1 liradan satılabiliyor. Bodur, yarı bodur anaçlı fidan seçilirse kirazın kilosunu 20 kuruşa, klasik anaçlı 7-8 metrelik ağaç ise kilosu 1 liraya toplatılıyor. Her yıl dönüm başına bodur, yarı bodur ağaçlarla ekstra kazanç bin lira.
  
Kaynak: Zaman

Nasıl İş Fikri Bulunur?
























    İş fikri araştırmasına başlamadan önce bazı temel noktaları bilmeniz gerekli. Herkes bir iş fikri araştırabilir ve bulabilir de. İş ve eğitim geçmişiniz bulabileceğiniz fikirleri sınırlandırmaz.
  • Bisiklet tekerleği bir veteriner tarafından icat edildi.
  • Frisbee bir fırıncı tarafından icat edildi.
  • Mısır gevreği bir çiftçi tarafından geliştirildi
    Fikir bulmada başarılı olabilmek için her şeye bakmaya hazır olmalısınız. Unutmayın, eğer birisi size yirmi yıl önce duvardaki bir delikten para çekebileceğini veya beş yıl önce size telefona konuştuğunuz dilin otomatik olarak aradığınız ülkenin diline tercüme edileceğini söylese idi, buna karşılık siz ne derdiniz?
O halde, hayal gücünüzü tamamen serbest bırakın yüzlerce fikir su yüzüne çıksın. İş fikri bulabilmenin birkaç yolu vardır:

     Beyin fırtınası: Başarılı bir Beyin Fırtınası uygulaması için, öncelikle bir grup insanı bir araya getirmeniz gerekiyor. Bu insanlar aile fertleri, meslektaş veya dostlar olabilir.
Bir grupla en iyi sonuç, dört veya sekiz kişi ile alınmaktadır. Bu sistemde yeni fikirler bulmak istediğiniz bir konu seçiniz, beyin fırtınası seansı için bir zaman sınırı tayin ediniz. Yaklaşık 15 dakika genellikle yeterli olmaktadır. Seans sırasında üretilen tüm fikirleri mutlaka not edin. Hiçbir fikre karşı olumsuz tepki vermemeye çalışın. Son bahsedilen fikirden yeni fikirler çıkarmaya çalışın.

     Fikirler haritası: Beyin fırtınası yöntemine benzemektedir. Bir Fikirler Haritası üretmek için önce büyük bir kutu ( veya daire) içine bir konu yazılır. Bu konu ile ilgili bir fikir aklınıza gelince, bunu o büyük kutuya bağlantılı başka bir kutu içine yazarsınız. Bağlantılı kutuların her serisi olabildiğince araştırılarak uzatılır. İstediğiniz kadar bağlantıyı kutu ile süreci başlatabilirsiniz.
Sorun çözümü yaklaşımı: Birçok ürün ve hizmet, belli sorunlara yanıt olarak geliştirilmişlerdir. Şu örnekleri düşününüz:
  • Leke çözücü,
  • Tüp cila (ayakkabı için),
  • Süper market el arabaları,
  • Hırsızlık alarmı.
Bunların her biri belli bir sorunla baş edebilmek için tasarlanmışlardır. Kendiniz veya aileniz veya dostlarınız hakkında düşünmeye biraz zaman ayırınız. Bazı çözümler çok açık olmakla birlikte, bazı durumlarda bu böyle olmayabilir. Bir sorunla karşı karşıya olduğumuz zaman, sorunu çözmek için takip ettiğimiz bir aşamalar dizisi vardır:
  • Olguları/gerçekleri belirleyin.
  • Sorunun nedenini öğrenin.
  • Çözümler hakkında düşünün.
  • Mümkün olan çözümleri bir elemeden geçirin.
  • En iyi çözümü seçin.
  • Seçtiğiniz çözümü uygulayın.
  • Başarı veya başarısızlığı değerlendirin.
İhtiyaçları karşılamak: İnsanların ihtiyaçlarını veya isteklerini karşılamak, sorun çözümüne çok benzer. Binlerce ihtiyacımız ve isteğimiz vardır. Öncelikle insanların temel ihtiyaçlarını düşünün:
  • Yiyecek ve içecek,
  • Giyim,
  • Barınma,
  • Ulaştırma,
  • Eğlence,
  • Bilgi,
  • Arkadaşlık
Bunların hepsi çok geniş alanlardır. Bunlar üzerinde düşünerek yeni iş fikirleri edinebilirsiniz.
Becerilerinizi kullanmak: Birçok insan içgüdüsel bir şekilde sahip oldukları iş becerilerine dayalı bir iş kurmayı düşünürler. Bunlar kaynakçılık, aşçılık, mühendislik veya kelime işlem hizmetleri olabilir.
Çoğu zaman, işinizde edindiğiniz becerilere dayalı bir iş kurmak mümkündür; ancak dikkatli olunuz. Başka birçok insanda da aynı becerilerin olması ve dolayısı ile karşınızda çok güçlü bir rekabet olması muhtemeldir. Buna karşı önlem almanın bir yolu, kendi işinize kendine has bir özellik vermektir. Örneğin beceriniz aşçılıksa, ihtisas gerektiren ve sizin yapabileceğiniz özel bir ürün arayın.
Ve bütün bunların dışında, girişimci olmaya karar verdiğiniz andan itibaren artık çevrenizde olup bitenlere daha farklı bakacaksınız. Bu bakış açısı aynı zamanda fırsatları görebilmenizi sağlayacaktır.
  
Kaynak: İşimiz Gücümüz İstihdam

Dikey Tarım (Vertical farming) Gelecek Vaat Ediyor























    Dikey tarım ilginç bir uygulama. Şaşırtıcı, sıra dışı bir yetiştiricilik yöntemi. Geçmişi pek eski değil. Temel özelliği kat kat yükselmesi ve arazi fiyatlarının pahalı olduğu metropol bölgelerinde kurulması.
İkincil bir kullanım alanı daha var: Yeni nesil yüksek konutlarda ikamet edenlere anında taze sebze ve bol yeşillik sağlıyor. Batıda ‘vertical farming’ olarak bilinen uygulama Türkiye için şimdilik pek cazip görünmeyebilir. Ancak yakın geleceğinin çok parlak olacağı kesin.
Bu teknikle çevreyi rahatsız etmeden çok katlı teraslarda nadide bitkiler için kent içi yetiştiricilik yapmanız mümkün.

    Uygulama, yüksek katlı konutlarda peyzaj ağırlıklı olarak da kullanılabilir. Artan nüfus, çevre kirliliği, iklim değişikliği gibi bugün karşı karşıya kaklığımız sorunlar bu yeni tarım tekniğini eninde sonunda geliştirecek, ekonomik hale getirecek.

    Dikey tarımın kendine has özelliklerinin başında katların zeminine döşenen toprağın niteliği geliyor. Toprağı özel sistemlerle havalandırmak ve yenilemek mümkün. Organik yetiştiricilik rahatlıkla yapılabilir.

    Dikey tarım artan taşıma giderlerini azaltıyor, ulaşım yüklerini kontrol altına alıyor. Akaryakıt fiyatları dikkate alındığında önemli bir tasarruf, sağlıklı ve güçlıı ekoloji için yepyeni bir adım. En azından İstanbul çevresinde pahalılaşan tarım arazilerine farklı bir alternatif ve de ilginç bir seçenek.

Kaynak: Fikir Avcısı

İstiridye Mantarı Yetiştiriciliği























      Türkiye’de tarım sektöründe yeni bir yer bulmaya başlayan istiridye mantarı da girişimciler için de fırsat sözkonusu. Avrupa’da 1900’lü yılların başında kültür altında üretimi yapılan, Uzakdoğu’da ölümsüzlük mantarı çeşitlerinden biri olan istiridye mantarı, dünyada beyaz kültür mantarından sonra en çok satılan 2’nci ürün olarak ifade ediliyor.

      Türkiye’de bu mantarın tüketimi henüz Avrupa’nın 40’ta biri kadar olsa da her yıl artan bir tüketim söz konusu. İstiridye mantarının tamamen doğal şartlarda üretildiğini ve bu nedenle talep gördüğünü söyleyen Marmara Mantar Genel Müdür Yardımcısı Halil Soyhan, bu mantarın izolasyonlu çatı katlarında ya da bodrum katlarında klima olması koşuluyla rahatlıkla yetiştirilebildiğini ifade ediyor.

 Kaynak: Milliyet

Zahmetsiz ve Kârlı Bir Ürün: Tatlı Patates























      Manavlarda kilogramı 15-20 liradan satılan tatlı patates, Türkiye’de henüz çok yaygın değil. Oysaki en az normal patates kadar zahmetsiz yetişiyor. Tek farkı ise tatlı patatesin daha sıcak iklimlerde yetişiyor olması. Türkiye’de tatlı patatesin sadece Hatay’da yetiştirildiğini söyleyen Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emin Çalışkan, ürünün yüksek gelir sağladığına dikkat çekiyor.

     Üniversite olarak laboratuvarda ürünün hastalıklı genini temizlediklerini ve verimli hale getirdiklerini belirten Çalışkan,” 3-5 yıl içerisinde bu ürüne olan talep artacak.

 Kaynak: Milliyet

Kahvaltı Ürünleri Dükkanı Açabilirsiniz
















       Özellikle organize sanayi bölgeleri, fabrika ve iş merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde kahvaltı ciddi bir sorun. Bunun nedeni işlek caddelere nazaran bu bölgelerde bu yöndeki kahvaltı yapılacak mekanların yetersiz olması. Bu anlamda Seyidoğlu, kahvaltı büfeleri kurmaya başladı.

        Peynir, zeytin reçel, tereyağı, domates, salatalık gibi temel kahvaltılıkları vakumlayarak tek tabakta bir araya getiriyor ve günlük taze olarak tüketiciye sunuyor. Örneğin bu kahvaltı menüsünü alıp çantanızda veya arabanızda kolaylıkla taşıyabilir, istediğiniz yerde kahvaltınızı yapabilirsiniz. Seyidoğlu Genel Müdürü Mehmet Göksu, bu konuda franchising verdiklerini söyleyerek, “20 bin dolar franchise giriş bedeli alıyoruz. Tüm mimari konsept ve mağaza demirbaşları için de 60 bin TL yatırım gerekiyor. Biz anahtar teslimi mağazalar sunuyoruz. Yatırımcı ilk sekiz ayda tüm maliyeti amorti edip kara geçebiliyor” diyor.

Kaynak: Milliyet

Organik Kerevit Çiftlikleri Çok Para Kazandırıyor























        Ortak adları bizim dilimize ‘kerevit’ olarak yerleşmiş tatlısu ıstakozları… Bilenler bilir, bir zamanlar İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan ünlü Terkos Gölü kerevit kaynar, piknikçiler kerevit bayramı yapardı. Başta Bafa Gölü olmak üzere Uluabat Gölü, Manyas Gölü gibi karasal tatlı su alanlarında yetiştirilen göl ıstakozu ‘astacus lep-todactylus’ şimdi artık zor bulunuyor. Hemen tüm akarsularımızda yaşayan dere ya da nehir ıstakozu ‘astacus astacus’ ise 1970’lerden sonra başlayan doğal su ürünleri ihracatı furyasında yok olup gitmiş durumda. Soyunun neredeyse tükenmiş olması göl ve akarsularımızın sanayi tesislerinin deşarjıyla kirlenmesi yüzünden. Oysa kerevit üretimi ülkemiz adıyla bütünleşen çok kazançlı bir uğraşı olmaya her zaman aday.

      Kamuoyunun Fransa’da çok tutulan ‘kurbağa bacağı’ ihracatıyla birlikte tanıdığı kerevite ‘tatlısu ıstakozu’ denmesi ise bir benzetmeden ibaret. Üstünü örten kitin tabakasından öteye bildiğimiz deniz ıstakozuyla bir akrabalığı yok. Kerevitin en önemli niteliği doğası gereği organik beslenme ortamında yetişiyor olması. Bu nedenle şimdi karasal alanlarda sucul bitkilerin ekildiği yapay habitatlar oluşturuluyor, dünyanın belli yerlerinde kerevit çiftlikleri kuruluyor.
Organik kerevit çiftliklerinde suyun kısa aralıklarla değiştirilmesi önemli bir ayrıntı. Kuytu ve gölgelik yerleri seven kerevitlerin yaşadığı sulara yapay sığınaklar yapılıyor, gölge sağlayacak ağaç dalları havuzlar üzerine çekiliyor. Amerika bu işin teknik açıdan merkezi konumunda… Yapay havuzların dibi suda yaşayan büyük bitkilerle donatılmış. Genellikle 25 derece olan su sıcaklığı kerevitlere rahat bir ortam sağlıyor, bol yapraklı sualtı bitkileri ise su sıcaklığını kontrol ediyor.

    Ortalama havuz büyüklüklerinin 25 hektar civarında olması yeterli. Bu gölcüklerde sirkülâsyona tabi tutulan sular mevsim kısıtlamasını ortadan kaldırıyor. Böyle bir sistemde 1 hektarlık havuzdan bir sezonda 1.500 kilo ürün alınması mümkün. Doğal bataklık özelliği taşıyan, ekonomik değeri olmayan topraklar ise bu iş için biçilmiş kaftan. Bu arazilerin amaca göre ıslahı ideal bir organik kerevit çiftliğinin kurulması için yeterli.
Pestisid ve diğer kimyasal kirleticiler doğada yetişen türler için en büyük tehlike. Dolayısıyla önceden sertifikalandınlacak alanların doğal habitat içinde oluşturulmasında yarar var. Kerevit canlı ya da işlenmiş olarak her mevsim alıcı buluyor, yüksek fiyatlarla satılıyor. ABD, Fransa, Japonya ve İspanya önemli tüketim pazarları arasında… tşlendikten sonra satışa sunulması ise katma değer marjını en az üçe katlıyor. Kalan atık kısmı ise değerli bir kalsiyum kaynağı. Kabuk ve kitinden oluşan bu bölüm balık yemi endüstrisinde katkı maddesi olarak kullanılıyor. Yılda 7 ila 8 kez kabuk değiştiren kerevitlerin çok lezzetli eti özellikle Avrupa’nın gurme mutfaklarında büyük rağbet görüyor. Protein ve mineral değeri açısından ise kıyas kabul etmeyecek kadar zengin. Halen doğal niteliğiyle Denizli Çivril’deki Işıklı Gölü’nde görülebilen kerevitin bazı özellikleri ise sadece Anadolu sularına ait…

   Dibi kayalık girintileri bol olan tüm sularda doğal yetiştiricilik yapılması mümkün. Dip örtüsü çamurlu yayvan toprakla hazırlanmış yapay havuzlar ise bu işin ideal ortamı.

Kaynak: Kobidestek.org